Hakkımızda
Sizin Başarınız, Bizim Misyonumuz
Her müvekkilimize özel ilgi gösterir, onların ihtiyaçlarını anlamak için dinler ve buna göre stratejiler geliştiririz. Hedefimiz, sadece hukuki sorunlarınızı çözmek değil, aynı zamanda sizlere uzun vadeli çözümler sunarak gelecekte karşılaşabileceğiniz olası riskleri de minimuma indirmektir.
Sıkça Sorulan Sorular
Aklınızdaki sorular bunlar mı ?
Boşanmak isteyen kişi ya da çift, mahkemeye boşanma davası açar. Eğer çift, boşanma konusunda anlaşabiliyorsa, bu "anlaşmalı boşanma" olarak adlandırılır ve daha hızlı sonuçlanır. Anlaşamıyorlarsa, "çekişmeli boşanma" davası daha uzun sürer. Mahkeme, çiftin evliliğinin devam edip edemeyeceğine karar verir ve evliliğin sona ermesine hükmedebilir.
Evet, boşanma sonrasında eşlerden biri nafaka talep edebilir. Nafaka, boşanma sonrası maddi olarak zor durumda kalacak olan eşe, diğer eş tarafından maddi destek sağlanması anlamına gelir. Mahkeme, nafakayı talep eden kişinin durumu ve diğer eşin maddi gücünü değerlendirerek bu kararı verir.
Eğer çiftin çocukları varsa, mahkeme çocukların velayetinin kime verileceğine karar verir. Çocuğun kiminle kalacağına karar verilirken, çocuğun sağlığı, güvenliği ve genel iyiliği göz önünde bulundurulur. Çoğu durumda, çocuklar anneyle ya da babayla kalır, ama diğer ebeveynin de çocuğu görme hakkı (görüş hakkı) olur. Bu süreçte mahkeme, hem eşlerin hem de çocukların en iyi şekilde korunmasını sağlamaya çalışır.
Kira sözleşmesi, kiralayanın ya da kiracının fesih bildiriminde bulunmasıyla sona erdirilebilir. Sözleşmenin süresi dolduğunda veya taraflardan biri haklı bir sebep gösterdiğinde, sözleşme feshedilebilir. Ancak, fesih şartları ve süreleri sözleşmeye ve ilgili kanunlara bağlıdır.
- Bir kişi vefat ettiğinde, mal varlığı kanuni mirasçılar arasında paylaştırılır. Bu mirasçılar genellikle vefat eden kişinin eşi, çocukları, anne-babası veya kardeşleridir.
- Eğer bir vasiyetname yoksa, kanun mirasçıların kimler olduğunu ve hangi oranda pay alacaklarını belirler.
- Eş, çocuk ve diğer yakın akrabaların mirastan pay alma hakları vardır. Mesela, vefat eden kişinin çocukları varsa, miras genellikle eş ve çocuklar arasında paylaştırılır.
- Saklı pay, miras bırakan kişinin, bazı mirasçılara ne olursa olsun miras bırakmak zorunda olduğu kısımdır. Yani kişi, mirasının tamamını istediği gibi dağıtamaz, bazı yakınlarının payını koruması gerekir.
- Saklı pay hakkı olan mirasçılar şunlardır:
- Çocuklar: Miras bırakanın çocuklarının her birine mirasının belirli bir kısmı ayrılmak zorundadır.
- Eş: Sağ kalan eşin de saklı pay hakkı vardır.
- Anne ve baba: Miras bırakanın anne ve babası da, bazı durumlarda saklı paya sahiptir.
- Örneğin, miras bırakan bir kişi tüm mal varlığını bir arkadaşına veya hayır kurumuna bırakmak istese bile, çocukları ve eşi varsa bu kişilere ayrılması gereken saklı pay korunmak zorundadır.
- Saklı pay oranları yasada belirlenmiştir. Örneğin, çocuklar için mirasın yarısı, eş için dörtte biri gibi paylar saklıdır.
- Bir kişi, mal varlığının nasıl paylaşılacağını kendi isteğine göre düzenlemek istiyorsa vasiyetname bırakabilir. Vasiyetname, kişinin ölmeden önce yazılı olarak belirttiği miras paylaşım isteğidir.
- Ancak vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için bazı şartlar vardır:
- Vasiyetname, kişinin tamamen kendi özgür iradesiyle yazılmalıdır.
- Kişi, vasiyetnameyi yazarken akıl sağlığının yerinde olduğunu kanıtlamalıdır.
- Vasiyetname resmi şekil kurallarına uygun olmalıdır; örneğin noter huzurunda yapılması ya da iki şahit önünde imzalanması gerekebilir.
- Ancak vasiyetname ne kadar geçerli olursa olsun, saklı pay sahibi mirasçıların hakları korunmak zorundadır.
- Mirasçılar arasında mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık çıkabilir. Örneğin, mirasçıların payları hakkında anlaşmazlık olursa ya da vasiyetnameye itiraz edilirse, bu durumda mahkemeye başvurulabilir.
- Saklı pay hakkı olan bir mirasçı, kendisine ayrılması gereken payın verilmediğini düşünürse, mahkemede saklı pay davası açabilir.
- Mirasçılar, paylaşım konusunda kendi aralarında anlaşamıyorsa, mahkeme mirasın adil şekilde bölünmesine karar verir.
- Vasiyetnameye itiraz edilirse, mahkeme vasiyetnamenin geçerli olup olmadığını inceler ve bir karar verir.
- Konut Güvencesi: Kiracının, kira sözleşmesi süresi boyunca kiraladığı evde yaşama hakkı vardır. Ev sahibi, sözleşme bitmeden kiracıyı keyfi olarak çıkaramaz.
- Evde Sorunsuz Yaşama Hakkı: Ev sahibi, kiralanan evde kiracının huzurlu bir şekilde yaşamasını sağlamakla yükümlüdür. Evde önemli tamirat gerektiren bir durum varsa, ev sahibi bu tamiratları yapmak zorundadır.
- Kira Sözleşmesine Saygı: Kiracının ödediği kira, sözleşmede belirtilen şartlara göre sabittir ve ev sahibi bu şartları tek taraflı olarak değiştiremez.
- Kira Artışı: Kiracı, kira sözleşmesi boyunca sözleşmede belirtilen kira bedelini öder. Ancak kira artışı yasal sınırlar içinde olmalıdır
Ev sahibi, kiracıyı yalnızca belirli yasal sebeplerle tahliye edebilir. İşte bu durumlar:
- Kira Borcunun Ödenmemesi: Kiracı kirasını düzenli olarak ödemezse, ev sahibi uyarılarda bulunduktan sonra tahliye davası açabilir.
- Sözleşmenin Sona Ermesi: Kiracının belirli süreli bir kira sözleşmesi varsa ve bu süre dolmuşsa, ev sahibi sözleşmeyi yenilemeyip tahliye talep edebilir. Belirli süreli kira sözleşmesi sona erdiğinde, sözleşme her yıl otomatik olarak uzar. Ev sahibi, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık uzama süresi boyunca kiracıyı gerekçesiz tahliye edemez. Ancak bu 10 yıl dolduktan sonra, ev sahibi tahliye talebinde bulunabilir.
- Konutun Yeniden Kullanım Amacı: Ev sahibi, evi kendisi ya da birinci derece yakınları (örneğin, çocukları) için kullanmak istiyorsa kiracıyı tahliye edebilir. Ancak bu durumda ev sahibi gerçekten evi kullanmak zorundadır, aksi halde kötü niyetle tahliye etmiş sayılabilir.
- Evde Ciddi Tadilat İhtiyacı: Eğer evin büyük bir tadilat gerektiren durumu varsa, bu durum tahliye sebebi olabilir. Ancak bu durumda kiracının hakları korunur ve tadilat sonrası tekrar dönme hakkı olabilir.
- Tahliye Taahhüdü: Kiracı, sözleşme sırasında ya da sonrasında belirli bir tarihte evi boşaltmayı yazılı olarak taahhüt etmişse, o tarihte tahliye edilmesi mümkündür.
- Türkiye'de kira artışları, yasal sınırlara tabidir. Kira artış oranları her yıl TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi)'ne göre belirlenen üst sınırları aşamaz.
- 2023 yılı itibarıyla, konut kiralarında kira artışı oranı, en fazla %25 ile sınırlandırılmıştır. Yani, ev sahibi kiranızı bir yıl içinde en fazla %25 oranında artırabilir.
- Kira artışı yılda bir kez yapılabilir ve yeni oran, kiracıya önceden bildirilmelidir. Ev sahibi, kira sözleşmesinde belirlenen artış oranının üzerine çıkamaz. Ancak her 5 yılda bir, kira bedeli piyasa koşullarına göre yeniden güncellenebilir. Bu güncelleme, tarafların anlaşmasıyla yapılabileceği gibi, anlaşmazlık durumunda mahkemeye başvurularak da belirlenebilir.